Pazarlama faaliyetleri, turizmde ticari büyüme ve marka konumlandırmasına ulaşabilmek adına son derece önem arz eder. Ancak bu değerli çalışmalara aşina olmayan birçok kişi için, PR ve iletişimin pazarlama stratejisindeki rolü belki biraz yanlış anlaşılıyor olabilir.
Peki, Halkla İlişkiler (PR) aslında ne işe yarıyor? PR ve medya ile ilişki kurmanın pazarlama stratejinizin ayrılmaz bir bileşeni olmasının 4 nedenini açıklayalım :

1) Kısıtlı bütçe ile çalışıyorsanız PR sayesinde ücretsiz reklam yapabilirsiniz
Başka bir deyişle, Halkla İlişkiler değerli bir yatırımdır. Eğer her kuruşun hesabını yapıyorsanız, bu yatırım bütçenizi zorlayan bir masraf kalemi olmayacaktır. Aksine ümit edip kesemediğiniz reklam çalışmalarını pekiştiren, markanızı günden güne akılda kalıcı, güçlendirici çalışmaların bütünüdür.
Halkla İlişkiler stratejinizin bir sonucu olarak medyada olumlu bir yer bulmak, esasen online olarak etkin bir şekilde paylaşıldığında büyük bir okuyucu kitlesine ulaşabilen 'ücretsiz reklamcılık' tır ve çok uygun maliyetlidir. Üstelik bu bir reklamdaki gibi kendi markanızı övmeniz değil, bir gazeteci ve/veya üçüncü şahıslar tarafından markanızın değerinin gönüllüce anlatıldığı marka için güven veren bir çalışmadır.
Bunu, hedef kitlenizin dikkatini çekmeyen bir reklamı satın alma fiyatıyla karşılaştırın! Markanızın güvenilirliğini insanlara bilinçaltına hatırlatan bir haber, yüzlerce kişi tarafından görmezden gelinen bir reklamdan daha fazla verimli olacaktır.
2) Markanızın egosunu okşayın
Başarı için diğer önemli bir bileşen de marka bilinirliğidir. Halkla İlişkiler-PR stratejiniz olmadan medyadaki yansımanız kısıtlı olacaktır. Markanıza, takdir edilen doğru yerlerde doğru zamanda göz önünde bulunan bir marka olma şansı verin!
Daha önemlisi, PR stratejiniz markanızın hedef kitlenize yönelik doğru kişiler tarafından takdir edilmesini sağlar. Bir reklam verip hikâyenizin doğru kitleye ulaşacağını ummak yerine, doğrudan onlara ulaştırmanız gerekir.
Etkin bir PR-iletişim stratejisi, basın bültenlerinizi, işinizle alakası olmayan yayınlar yerine aslında markanızın hedef kitlesi olan mecraları ve seyahat severleri hedeflemenizi sağlar.

3) Anı yakala! Gündemi sakın kaçırma
Bir PR stratejisine sahip olmak, sürekli medya trendlerinden faydalanmanıza ve endüstrinizdeki tüm önemli gelişmelerden haberdar olmanıza olanak tanır. Kendinizi ne kadar alanınızda uzman olarak konumlandırırsanız, diğer tüm paydaşlar tarafından işiniz o kadar güvenilir ve inandırıcı bir kaynak olarak değerlendirilir.
Medyada yer almak işletmenizi güncel tutar. Güncel bir olay öyküsüne ve sohbete katılma fırsatını neden kaçırasınız ki? Gazeteciler, gündeme oturan bir konu hakkında yazmaya çok daha kolay ikna edilirler; sizin onlara ihtiyacınız olduğu gibi onların da size ihtiyaçları olduğunu unutmayın!
4) Vakit nakittir
PR ve iletişim çalışmalarına yatırım yaparak marka imajınızın oturtulmasını ve sürekliliğini sağlayabilirsiniz. Halkla İlişkilere dikkat edilmediği taktirde muhtemel her yol denenmemiş olacak ve işinizin haber değeri kazanma fırsatı kaçırılacaktır.
Unutmayın! Pazarlama, ancak tutarlı ve sağlam olması durumunda tamamen etkilidir, bir marka, müşteri ürünü düşündüğü an aklına gelmelidir. Dolayısıyla gazeteciler ve hedef kitleniz olan seyahat severlerle iletişim kurmak ikincil bir görev değildir. Sesinizi duyurmak için hiçbir fırsatı boşa harcamayın! Şundan emin olun ki, PR ve iletişim çalışmalarını pazarlama stratejinizin odağına koymazsanız, sizin yerinize rakip olarak gördüğünüz birçok marka her gün haber siteleri, dergiler, gazeteler, dijital kanallar ve TV’ler olmak üzere sizin yerinize görünmeye başlayacaklardır.
Özetle; rakibinize pazarı ve meydanı bırakmak, seyahat severlere sizin yerinize onların ulaşmasını istemiyorsanız, elinizi çabuk tutmanızda fayda var. Gündem devamlı değişiyor, turizm ve seyahat sektöründe her gün birçok haber-röportaj yapılıyor, bunların içinde sizin markanız neden olmasın?
Comments